Ömer Hayyam ve Varoluş - Yokoluş Üzerine
![]() |
Ömer Hayyam |
Varoluşçu felsefenin temelleri Avrupa'da atıldı ama doğal olarak dünyanın her tarafında "varoluş" ve "yokoluş" üzerine çalışan, söz söyleyen, kafa yoran onlarca sanatçı, bilim insanı ve düşünür tarihin her döneminde oldu. Maalesef onların yaklaşımları hakkında Avrupa'dakiler kadar bilgi sahibi değiliz. Ancak yine de Mevlana, Yunus Em.e, Pir Sultan Abdal, Ömer Hayyam gibi isimlerin eserleri günümüze kadar gelmeyi başardı. Onlar arasından Ömer Hayyam'ın (1048 - 1131) özellikle "ölüm" temalı dörtlükleri gerçekten ilgi çekici. Birkaçını paylaşmak istiyorum.
* * *
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir öürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.
***
Yaşamanın sırlarını bilseydin
Ölümün sırlarını da bilirdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
Yarın, akılsız, neyi bileceksin.
***
Bir geldi mi deri ölüm uykusu,
Biter bu dünyanın dedikodusu.
Ölenden bir haber bekler insanlar,
Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!
***
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz,
Kuklacı Felek usta, kuklalar da bi.
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
***
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
***
Dünya, yıldıramazsın beni ne yapsan,
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan
Ölmemek elimizde değil ki bizim,
İyi yaşamamak beni tek korkutan.
***
Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben;
Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken.
Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi
Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.
Alıntıdır ; Derleyen: [Doğan Kökdemir]
kaynak: Felsefe Kulübü
Post a Comment