Bayram bir mesajdır

Dargınların barıştığı kibirliliğin bir yana atıldığı, Allah rızası için hayır ve hasenatın yapıldığı, herkesin birbiriyle bayramlaşıp hal hatırın sorulduğu ve Yaratandan ötürü yaratılanı sevmenin güzelliği ve ulviyetinin sergilendiği bayramların bizlere verdiği önemli mesajlarını bayram sonralarında da aklımızda tutmalıyız.

Bayramın bitmesiyle yine horgörü, kin ve kibirliliğe dönmemeliyiz. Bayramın güzelliklerini bayram sonrasında da sürdürerek hoşgörü ve sevgi çiçeklerinin açtığı aşk ve muhabbet bahçesini hayata geçirebilmeliyiz.

Günümüzde bu güzelliğe en fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Birlik ve dirlik içerisinde olmak için birbirimizi sevmek saymak, korumak ve kollamak zorundayız. Birlik ve dirliğine sahip çıkamayanlar hüsran bataklığına sürüklenerek tahakküm ve zulüm altında yaşarlar. Böyle bir duruma düşmemek için sevgi ve hoşgörülülüğümüz bayramdan bayrama değil, hayatımız süresince devam etmelidir. Bu güzelliği yakaladığımız an dirlik ve birliğimizi bozmaya çalışan hainlerin ülkemizin üzerindeki kötü emelleri de kendiliğinden ortadan kalkacaktır.

SİYASETE, KARDEŞLİK SEVGİSİNİ BÖLDÜRMEMELİYİZ…

Önümüzde yerel seçimler var, herkesin bir siyasi fikri tuttuğu bir lider ve siyasi partisi olabilir ancak ayrı ayrı siyasi görüşten olmak kardeşlik ve millet olma duygusunun üzerinde olmamalıdır.

Atalarımızın güzel bir sözü vardır: “SEL GİDER KUMKALIR”

Seçimler biter bizler yine birlikte yaşamak mecburiyetindeyiz. Günümüzdeki gerilimli politikaya ödün vermeden yarın birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu aklımızdan çıkarmadan siyasi tercihimizi yaparken bir başka siyasi görüşteki kardeşlerimizi kırmamalıyız. Demokrasinin, medeni olmanın ve insan olmanın gerektirdiği de budur.

Yazımı bir dörtlükle noktalamak istiyorum;

NİYE GIYMAT VEREM DÜNYA MALINA,
CANA EDEP ERKAN GÖRGÜ YETMEZ Mİ.
MEYLİMİ BAĞLAMAM ŞÖHRETE ŞAN’A,
BANA BU DÜNYADA SEVGİ YETMEZ Mİ.

Hepinizin mübarek kurban bayramını kutlar sevgi ve saygılarımı arz ederim.

ESHABİL KARADEMİR | http://www.kanal46.com/haber.php?h=11659

Bir mesele hakkında, Hazreti Hasan ve Hüseyin anlaşamadılar ve darıldılar. Durumu öğrenen eshap araya girip barıştırmak maksadıyla, önce küçük olduğu için Hz. Hüseyin’in yanına geldiler.

Ben dedem Resûlüllah’tan işittim. İki dargından hangisi önce barışırsa Cennete önce o girecek, buyurmuştu. Ben ağabeyimden önce Cennete girmekten hâyâ ederim, dedi ve ağabeyinin kendi yanına gelmesini istedi.

Bu sefer eshap Hz. Hasan’ın yanına gidip durumu bildirdiler. O, hemen ağlayarak kardeşi ile barışmak üzere yola çıktı. Ağabeyinin geldiğini gören Hz. Hüseyin de onu yolda karşıladı ve aralarında hiçbir şey yokmuş gibi kucaklaştılar.